“Şerefname” Türk tarihinin ana kaynaklarındandır
Celayirlilerin dağılması sonrası burada yeni bir Çağatay egemenliğini oluşturan Timur’un egemen olduğu bir etnik yapılanma ortaya çıkmıştır. Timur’un beraberindeki kabileler ve onun oğlu Şahruh’la beraber, genellikle Azerbaycan, İran ve Doğu Anadolu’da etnik kimlikleriyle mühürlerini basarak ortaya çıkmıştır. Devam eden dönemdeyse Akkoyunlular ve Karakoyunluların buradaki egemenlikleri, açıkça Şerefhan’ın Şerefnamesi’ndeki Turan, İran ve Osmanlı krallarının tarihini anlattığı pan-Türk tarihi sayılacak tarihte açıklıkla vurgulamaktadır ve önemli belgelerden biridir.
Burada Kürt tarihçilerinin Kürt kimliği için ileri sürdükleri ana belge olan Şerefname, aslında Türk tarihinin ana verilerinden birini oluşturmaktadır. Bizim bu tarih anlayışındaki kavramlarımız, özellikle karşıt görüşlü tarihçilerin verilerinden kaynaklanmaktadır. Yani Ermeni tezlerine Ermeni kaynaklarını esas alarak cevap verme durumunda Alban tarihini, daha sonra Tatarlar ve Ermenilerin birlikteki tarihini yine Ermeni katalikoslarından Kiliyako’nun tarihinden almaktayız. Keza Anadolu’daki Ebu Farak veya Urfa’lı Mateo gibi tarihçilerin kaynaklarını ele aldığımız zaman ilginç bir Türk tarihi ortaya çıkmaktadır. Keza İbn-i Esir gibi Arap tarihçilerinin de kaynakları bizim için temel oluşturmaktadır ve bu temelde görmüş olduğumuz nokta, bu tarihçilerin Türkleşme tarihinin kayıtlarını tutmuş olmalarıdır.
Son Yorumlar