Aşağıdaki yazıyı, bu milletin ilgisi ve parasıyla varolup refah içinde yaşayan
ama bir kez olsun bu milletin kılıcını sallamayan “SANATÇI” kılıklı ruhsuz
yaratıklara ithaf ediyorum…
Victor JARA halkı ve ülküsü için can vermişti…
Oysa bu ülkenin ünlüleri ; bırakın can vermeyi, vatanımızın bu en kötü
günlerinde “konfor”larına kıyamadıklarından, tarafını belli etmekten bile acizler…
Miletimin en derin beddua ve lânetleri tüm bu korkak, adî yavşakların
üzerinde olsun..!!!
* * * * * * * *
“ şarkı söylemiş olmak için değil,
ne de iyi bir sesim vardır diye,
dertli ve haklıdır gitarım,
bunun için söylerim..!!! ”
“Benim kafamda sanatçı tam bağımsız bir
yaratıcıdır, böyle olduğu için de doğası gereği
devrimcidir…”
Devrimci şarkılarla ticaret yapmıyorum ben.
Öyle olsaydı, bugün altımda son model bir arabam, havuzlu bir evim olurdu.
Şarkıların devrimcisi olmak, üstü başı yırtık pırtık, bir deri bir kemik gezmek, ahırda yaşamak da değildir.
Uyum, prensip sorunudur.
insan ; yaşamında ideolojik yön çizmedikçe,
kendi içinde uyumu bulamaz…”
Bu sözler 1973 yılında faşist Pinochet darbesiyle devrilen Salvador Allende’ye “Yoldaş Başkan” diye hitap eden Kızılderili kökenli devrimci müzisyen Victor Jara’nın yaşam felsefesini anlatan birkaç cümle sadece…
1973 yılı 11 Eylül günü CIA destekli bir darbeyle devrilen Salvador Allende ve Unitad Popular’ın (Halk Birliği) çalışkan bir üyesi olan Victor Jara, grubu Inti Illimani ile Unitad Popular yararına konserler vermektedir.
11 Eylül 1973′teki Pinochet darbesine karşı Allende’nin Başkanlık Sarayı’ndaki direnişi hayatına mal olmuştu.
Darbenin ertesi günü geniş çaplı bir tutuklama başlamış ve yine ertesi gün kapısı çalınanlardan birisi de Unitad Popular’ın ve Başkan Allende’nin keskin bir savunucusu olan Victor Jara olmuştur.
Bugün adı Victor Jara Stadyumu olarak değişitirilmiş olan Şili Stadyumu hınca hınç doludur ve toplu kurşuna dizilmelerin dışında stadyum Victor Jara’nın seseyle çınlamaktadır.
Faşist cuntacılardan albay Mario Menriquez, stadyumdaki devrimcilere işkence ederek onları katletmekle görevlendirilmiştir ve Victor Jara’nın da orada olduğunu bilmektedir.
Jara’dan kendileri için bir şarkı söylemesini ister, alay ederek.
ve jara’nın sesi tüm stadyumu çınlatır :
.
– Venceremos..!!!
.
Jara’yı ve gitarını susturmak için tüm parmaklarını kırarlar.
Ama Jara bu kez ıslıkla çalmaktadır direnişin ezgisini…
Binlerce insanın gözleri önünde bu kez dili kesilir ve ağır işkenceler
sonucu katledilir Jara…
İşte Victor Jara’nın hikayesi…
Ama hikaye sonlanmaz…
Pinochet, öldüğü zaman cenaze töreninde sadece ama sadece bir kaç asker vardı, o da göstermelik…
Tıpkı Deniz’lerin celladi Ali Elverdi’nin cenazesi gibi…
Tıpkı Che’nin “Yeni İnsan”ı gibi Victor Jara’nın “Yeni Şarkı” dediği İnka- Aztek -Afrika ezgilerini biraraya getirerek oluşturduğu ezilen dünya kaynaklı besteleri dilden dile dolaşmakta.
Son olarak Şili’de Jara’nın katledilmesinde ve 1973 Pinochet darbesinde yer almasından dolayı dört askere dava açıldı.
O dönem Pinochet’in askerleri olarak görev yapanlara açılan soruşturmanın ardından Türkçe’de yayınlanan Victor Jara kitabının yazarı ve aynı zamanda Jara’nın eşi Joan Jara “başka sorumlular da var, işkence ve idam emrini verenler” diyerek geride kalanları işaret etti.
Victor JARA hâlâ yaşıyor..!!!
.
Kazanacağız..!!!
.
* * * * * * * * * * * * * * *
0 Yanıt to ““Sanatçı tam bağımsız bir yaratıcıdır, böyle olduğu için de doğası gereği devrimcidir..” diyordu Victor JARA… ( “ÜST AKIL”a USA ve batı emperyalizimi diyemeyen ve fakat emperyalist domuzun tayin ettiği “eş” başkan olduğunu unutan “aldatılmış” dangalaklara ve “darbe de darbe” sayıklamalarıyla milletin kafasını sikip “TANRININ LÜTFU” — “DARBE” TEZGÂHINI sivil darbeye dönüştüren TÜRK VATANININ hainlerine ve sözde “kalıcılık” iddiasıyla “eser”ler (y)aratan “SANATÇI” kılıklı yar(atıklara) ithafen…)”