Ocak 2016 için arşiv
dışarda kar yağıyor
Ondört yıldır ülkemi yiyip bitiren kara vebanın halkıma çektirdiği uğursuz günlerin acısıyla..!!!
Çiçekler ve gökdelenler…
Tüm fikirlerin ve geçmişten bugüne uzanan ne varsa; tüm gelişlerin ve tüm gidişlerin insanlığa bıraktığı yegâne miras çürümedir !..
Her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran insandır!.
cehalet ve medeniyet aynı oranda büyümekte, tüm düşün ve inanç temellerini insanların soysuz menfaat ilişkileri belirlemekte ve en masum ‘insan’ bile, çıkar ilişkileri peşinde koşmakta iken..
durup düşünmek değil, sisteme ayak uydurma peşindedir !.
Bütün fikirler ve kutsal idealler satılıktır !.
bir milletin ‘yüzde altmışı aptal’ diyen düşünce alkışlanırken!.
ki bu bir siyasi ve politik ve de geride kalan yüzde kırkların hegemonyasını temsil eder..
tüm insanlığın yüzde doksanı bencildir, oysa..
ve bu cümlenin hesabı ve kitabı yoktur; çünkü siyasi ve politik sonucu..
ve aldıranı yoktur !..
çünkü altmışın dışında kalmak ve kırklanmak, yerel bir hadisedir !.
alt kattaki komşundan daha iyi olduğunu düşündürür..
daha akıllısındır !.
ve daha duyarlı..
ama farkında olmadığın şudur, alt olduğu için, üstesindir; alt-üst ilişkisi bu yüzden tüm kurumların temelidir ve bu yüzden ‘iyilik’ yapmak ‘üst’ünlüğünü perçinler..
mutlu eder, güzel bir uyku çekmeni sağlar ve gelinen bu ‘çürüme’den senin sorumlu olmadığın hissini verir..
açıkçası, iyiliği kendine yaparsın, diğerinin sadece karnı doyar, o da bir günlüğüne !.
ama sen onu bir asır anlatırsın..
sen onunla bir tarih yazar, onunla avunursun…
Yani diyeceğim o ki; okul bitmedi, sınıflardayız halen ve herkes kendi sınıfının derdinde !.
okul yanmış, kimsenin umurunda değil !..
ve tekrar diyeceğim o ki; kendini çok akıllı sanma, çünkü sen; dini aldın, kendine benzettin !.
fikirleri aldın, kendi sığ dünyana sığdırdın..
odanı çiçeklerle süslerken, bahçeyi harabeye çevirdin !.
dostların doğaya verdiğin önemden bahsetti, inandın !.
oysa onlar müteahhitti, şimdi pencerenden seyrettiğin gök-delenleri, onlar dikti !.
ve şimdi odandaki çiçekler soldu.. geriye ne kaldı !.
hepimiz !. gelinen noktada suçluyuz..
Nihayetinde senin ve benim gibi insanlara ihtiyacı olacak elbet bu ülkenin…
Bir gün mutlaka olacak..
O zamana kadar bi şekilde hayatta kalmalıyız…
Ülkemizde olup bitene karşı duyarsız kalamayarak çaresizlikten ruhen ve
bedenen sadece yorulmadık — ülser de olduk, kanserle de boğuştuk…
Etrafımzı saran vurdumduymaz boşvermişliğin içinde boğuldukça kalplerimizi
isteyerek ve bilerek, acımasızca, daima yüksek ülkülerin mengenesinde ezdik
ve damarlarımız tıkanmadan kalp hastası olduk..!!!
Bizler “elimizi taşın altına koymak” gibi iyi niyetle bi nebze kıyısından
köşesinden bulaştığmız siyasetin içindeki şahsî menfaat çarkının iğrençliğinden
tiksinerek vicdanımızın sesini susturamadık ve ahlâk anlayışımızın zindanında
kendimizi hapislerin en beterine — YALNIZLIĞA — mahkûm ettik…
Ve neticede, şu kısacık hayatımızda bir kez olsun günyüzü görmedik…
Ama olsun..!!!
Bu ülke halkının iyiliği için didinip durmuş ve herşeylerini feda etmiş, sessiz
sedasız göçüp giden tanınmış ve isimsiz nice yüce gönüllü insanın yanında
bizim esamemiz bile okunmaz..
Varsın okunmasın — biz safımızı hep doğruluk ve iyilikten yana tutalım ki,
tertemiz girelim, inşallah, kutsal toprağımızın koynuna…
Bu dünyanın kötülüğünü biz yaratmadık :
Bir gün mevsimler mutlaka yaz olacak..!!!
Son Yorumlar