03 Ağu 2007 için arşiv

03
Ağu
07

TTNET’ten yeni tarife!

TTNet’in, Türk Telekom’un 1 Ağustos 2007 tarihinden itibaren geçerli olan yeni toptan ADSL fiyatlarına paralel olarak, ADSL fiyatlarında bazı tarifelerde indirim, bazı tarifelerde ise sadece hız, limit artırımı yaptığı bildirildi.

TTNet’den yapılan yazılı açıklamada, limitsiz ADSL fiyatlarında yüzde 50’ye varan oranlarda indirim gerçekleştirildiği, 1 megabit limitsiz ADSL bağlantısının 49 YTL, 2 megabit 69 YTL, 4 megabitin ise 89 YTL’ye son kullanıcıya ulaşacağı, ayrıca limitli paketleri tercih eden müşteriler için mevcut 1 megabitlik paketlere alternatif olarak 2 megabit 6 GB’lik yeni bir paketin 49 YTL’den sunulacağı kaydedildi.

Açıklamada, Türk Telekom’un 1 Ağustos 2007 tarihinden itibaren geçerli olan yeni toptan ADSL fiyatlarına paralel olarak TTNet’in yeni ADSL tarife ve indirimlerini aynı tarihten itibaren geçerli olacak şekilde hayata geçirdiği belirtilerek, 256 kilobit limitsiz tarifenin, mevcut 49 YTL’lik ücretinde herhangi bir artış olmadan 1 megabite çıkarıldığı, 512 kilobit limitsiz ADSL internet bağlantısının hızının 2 megabite getirildiği ve aylık ücretin 79 YTL’den 69 YTL’ye indirildiği bildirildi.

Yeni tarifede en çok göze çarpan unsurun 4 megabitlik ADSL erişim paketi olduğuna işaret edilen açıklamada, TTNet’in yeni internet paketlerinden birinin 2 megabit hızında ve 6 gigabyte limitli ADSL bağlantısı olduğu, 1 megabit hızında 4 ve 6 gigabyte limitli paketlerinin fiyatını korurken, 1 megabit hızında 9 gigabyte limitli paketin otomatik olarak 1 megabit limitsize çevrildiği aktarıldı.

TTNet müşterilerinin indirimli ücretleri 1 Ağustos 2007 tarihinden itibaren geçerli olacağı belirtilen açıklamada, yeni tarifeler ile paketler arası geçişlerin ise 6 Ağustos 2007 tarihinde otomatik olarak gerçekleştirileceği, 256, 512 kilobit ve 1 megabit limitsiz bağlantıların 4 kat hızlanacağı, 256 kilobit müşterilerinin 1 megabit limitsiz tarifeye, 512 kilobit müşterilerinin 2 megabit limitsiz tarifeye ve 1 megabit limitsiz müşterilerin 4 megabit limitsiz tarifeye transfer olacağı kaydedildi.
Açıklamada, 2 megabit limitsiz müşterilerin de 4 megabit limitsiz tarifeye taşınacağı, aynı şekilde 1 megabit hızında 9 gigabyte limitli paketin yine 1 megabit limitsiz pakete otomatik şekilde transfer olacağı bildirildi.
Aylık ücretlerin dışında, statik IP ve bağlantı ücretlerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı aktarılan açıklamada, “yaz fırtınası kampanyasından” faydalanan kullanıcıların yeni tarife ile yeni paketlerine otomatik olarak taşınacağı ve bu abonelerin mevcut kampanya kapsamındaki indirimlerinden faydalanmaya devam edebileceği belirtildi.
Açıklamada, TTNet müşterilerinin, Ağustos sonuna kadar “son sürat yaz fırsatı” kampanyası kapsamında, 2 yıllık taahhütname karşılığında 12 ay boyunca yüzde 12 indirime hak kazanabilecekleri kaydedildi

03
Ağu
07

LAGENDİJK’DEN AKP’YE ÖVGÜ TSK’YA SALDIRI

 Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, AKP’ye övgüler dizdi, TSK’ya ise saldırdı. Seçim sonuçlarını “Türkiye’de iki kişiden biri Avrupa Birliği’ne oy verdi” diye değerlendiren Lagendijk, “AB’nin talep edeceği tek şey, Ordu’nun siyasete daha az müdahalasidir” dedi.
Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Yeditepe Üniversitesi’nde, “AB-Türkiye İlişkileri” konulu yaz okulu kapsamında düzenlenen, “Uzun Vadede Avrupa: Nereye Gidiyoruz?” başlıklı seminerde konuştu. Lagendijk, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili şunları söyledi: “Kimseye bir tavsiyede bulunmak istemem, ancak tansiyonun yükselmesine izin vermeyin. Şu anda her şey daha istikrarlı. AKP ne kadar büyük bir sorumluluk aldığının farkında”.

Lagendijk, AB’nin geleceğine bakıldığında coğrafi sınırların önemli olmayacağını, Avrupa’nın sınırlarının, ülkelerin nereye ait olmak istediklerine göre belirleneceğini söyledi.

Lagendijk, seçim sonuçlarını da “Türkiye’de iki kişiden biri Avrupa Birliği’ne oy verdi” diyerek değerlendirdi.

Bir gazetecinin, “Türkiye’deki son milletvekili seçimlerinde ordunun rolünün ne olduğuna” ilişkin sorusuna da Lagendijk, şu yanıtı verdi: “Türkiye’de hükümet ve ordu arasında bir fikir ayrılığı olduğu herkes tarafından biliniyor. Avrupa Birliği’nin talep edeceği tek şey ordunun siyasete daha az müdahalesidir. Anayasa tartışmalarının da yapıldığı şu günlerde, Türkiye için, tüm devlet kurumlarının işlevlerini yeniden tanımlama zamanıdır. Avrupa’da kimse hükümetten içinde ordunun rol aldığı bir mesaj beklemiyor. Kısaca, Sayın Büyükanıt, lütfen politika dışında kalın”.

03
Ağu
07

AKDENİZ’DE KRİZ KAPIDA

 Petrol arama krizi kapıda. Ankara, petrol ve doğalgaz aramak üzere başlattığı ihale sürecini 16 Ağustos’ta tamamlayacak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne, aynı şekilde karşılık vermeye hazırlanıyor. TPAO, yapacağı arama için firma seçimini ay sonuna kadar tamamlayacak. Birkaç ay önce yine bu konuda yaşanan kriz, akıllara acaba yeni bir kriz kapıda mı sorusunu da beraberinde getirdi.
Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramaya yönelik ihaleye 16 Ağustos’ta çıkacağını açıklamasından sonra, Ankara da kendi çalışmalarını tamamlama aşamasına geldi. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Kıbrıs’ta petrol aramaya yönelik ihale sürecini Ağustos ayı sonunda bitirecek.  Kurum yetkilileri, yabancı şirketlerden yoğun bir katılım olduğunu belirterek, teklifleri almaya ve değerlendirmeye devam ettiklerini belirtiyor. İhaleyi birden fazla yabancı şirket ya da konsorsiyum da kazanabilecek.

Eylül ayından itibaren kazanan grupla sismik çalışmalara başlanacak. Aramalar, Akdeniz’in sığ sularında 12 millik bir alanı kapsayacak şekilde Antalya-İskenderun ve Mersin körfezinde yapılacak. İkinci aşamada ise derin sular yani Rum kesiminin de arama yapacağı bölge olan Kıbrıs’ın batısıyla Mısır arasında kalan bölge ve Antalya açıkları taranacak. TPAO’nun arama yapılacak bölgeler için ruhsatı var. Dolayısıyla herhangi bir sınır sorunu yaşanması beklenmiyor. Ancak yetkililer 16 Ağustos’tan sonra benzer bölgelerde aramaya başlayacak olan Rum kesimi için aynı şeyleri söyleyemiyor. Aksine, Rum kesiminin sınır problemi olan bu bölgelerde arama çalışmalarını başlatmasının zor olduğunu belirtiliyor.

TPAO sismik arama işlemini 1-2 yıl içinde tamamlamayı planlıyor. Ardından da rezerv bulunan yerlerde sondaja başlanarak, petrol ve doğalgaz çıkarılacak. Ankara, Rum kesiminin çalışmalarına sert tepki veriyor. Birkaç ay önce konu yeniden gündeme geldiğinde Türkiye bölgeye savaş gemilerini göndermişti. Bu da o zamanda kısa süreli bir krize yol açmıştı. İşte bu da akıllara ilk etapta böyle bir kriz yeniden olur mu sorusunu getiriyor!.

03
Ağu
07

Erdoğan’a yüzde 46,6 yetmedi!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçimlere yüzde 84 oranında katılım olduğunu ve AKP’nin oyların yüzde 47’sini aldığını belirterek, “eğer yüzde 100 üzerinden bu hesabı yapacak olursanız AKP’nin aldığı oy yüzde 55.4” dedi.

Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz’da seçilen AKP milletvekilleri ile bir araya geldi. AKP Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinde Türkiye’nin önemli bir sınav verdiğini ve demokrasisinin ulaştığı seviyeyi tüm dünyaya gösterdiğini söyledi. Erdoğan, milletvekillerine parti teşkilatına ve tüm partililere teşekkür etti.

Seçimlerde yüksek bir katlım oranı olduğunu belirten Erdoğan, “22 Temmuz seçimleri, Türkiye’nin zamanını çalan enerjisinin büyük kısmını heba eden birçok tartışmayı ortadan kaldırmıştır” dedi. Milletvekillerinden sadece AKP’ye oy verenlerin değil 70 milyon vatandaşın temsilcileri olmalarını isteyen Erdoğan, “Türkiye’yi bu büyüklük içinde düşünerek, siyaset yapacağız ve hiçbir zaman taassupla, tarafgirlikle, hizipçilikle, siyaseti o dar koridorlara mahkum etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

-80 İLDEN MİLLETVEKTİLİ ÇIKARDIK-

Erdoğan, AKP’nin seçimlerde Türkiye’nin hemen her ilinden ve ilçesinden oy alabilen tek parti olduğunu kaydederek, sadece bir ilden (Tunceli) milletvekili çıkaramadıklarını belirtti. Tunceli’de de AKP’nin yerel yönetimler aracılığıyla temsil edildiğini ifade eden Erdoğan, 81 ile de “aynı şuurla” yaklaşacaklarını belirtti.

Seçim sonuçlarıyla ilgili birçok yorum yapıldığını da hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Siyasete yıllarını vermiş, siyasette ter dökmüş birçok insan AKP’yi yüzde 47’ye sıkıştırıp, ‘yüzde 53’ü ne yapacaksınız’ diye yeni bazı yorumlar getirmeye başladılar. Maalesef bunlar hesap da bilmiyor. Türkiye’de bir defa insanların şunu bilmesi lazım, kendinizi fazla zorlamayın bu seçimlerde yüzde 84 oy kullanılmıştır, AKP yüzde 84 oranında kullanılan oyun yüzde 47’sini almıştır. Eğer yüzde 100 üzerinden bu hesabı yapacak olursanız, AKP’nin aldığı oy yüzde 55.4’tür. Kusura bakmasınlar, bu hesapları biz de biliyoruz, bunların içinde biz de piştik.”

Başbakan Erdoğan AKP olarak, siyasete kalite kazandırmak için yeni bir sayfa açtıklarını da söyleyerek, milli iradeye saygı duyan ve anayasal düzene uygun hareket eden her siyasi partiye kapılarının açık olduğunu kaydetti.

Sandıktan çıkan sonuçları herkesin kendi cephesinden yorumlayabileceğini ifade eden Erdoğan, “bazları kendi k-hatalarından ders almadan millete kızma hakkını kendilerinde görebilir ama bizim çıkaracağımız sonuç milletin bize yüklediği sorumluluğu hissetmektir dedi. Kendirlerine oy veren ve vermeyen herkesin hissiyatını anladıklarını belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Hiçbir vatandaşımızın politik tercihine mantıksız, anlaşılmaz, şaşkınlık verici bulmuyoruz. Milletimiz reşit olmayan, olayların iç yüzünü anlamayan, bunları göremeyecek bir kitle olarak görenler bir kez daha yanılmıştır. Türk toplumunun, olaylara karşı sağduyusu, basireti, değerlendirme kabiliyeti en yüksek derecede tecelli etmiştir. Bu gerçekleri okumak tüm siyasilerin görevidir.”

Erdoğan, konuşmasını Şeyh Edebali’nin oğluna yazdığı vasiyeti okuyarak bitirdi. Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti. (

03
Ağu
07

Enflasyonda 37 yılın rekoru kırıldı!

Enflasyon, hazirandan sonra temmuzda da eksi çıktı. Temmuz ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), giyim ve ayakkabı grubundaki büyük indirimlerin etkisiyle yüzde 0.73 düştü. Bu düşüşle temmuz itibariyle yıllık enflasyon yüzde 6.90’a gerileyerek, 1970’ten bu yana en düşük düzeyde gerçekleşti.
Yedi aylık enflasyon iki aylık düşüşün ardından, yüzde 4’lük enflasyon hedefi ile uyumlu olarak yüzde 3.11’e geriledi.
Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise temmuz ayında, hazirandaki düşüşün ardından tekrar yükselişe geçti. Temmuz ayında ÜFE yüzde 0.06 yükseldi. ÜFE’de yedi aylık enflasyon yüzde 3.05, yıllık enflasyon da yüzde 2.08 oldu.

-AYLIK BAZDA DA REKOR-

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayına ilişkin üretici ve tüketici fiyat endekslerini açıkladı. Buna göre; tüketici fiyatları hazirandan sonra bu yıl ikinci kez eksi çıktı. Temmuz ayında tüketici fiyatları yüzde 0.73 düşüş gösterdi. Böylece 90’ların başından bu yana aylık bazda en büyük enflasyon düşüşü gerçekleşti. TÜFE ocakta yüzde 1, şubatta 0.43, martta 0.92, nisanda 1.21. mayısta 0.50 arttıktan sonra haziranda 0.24 oranında düşüş göstermişti. Bu sonuçlarla TÜFE’de yedi aylık enflasyon yüzde 3.11’e geriledi.
Temmuz ayı itibariyle yıllık enflasyon da yüzde 6.90’a düştü. Böylece 1970’ten bu yana en düşük yıllık enflasyon oranı gerçekleşti.

-GİYİM VE AYAKKABI FİYATLARI YÜZDE 7.7 DÜŞTÜ-

Harcama gruplarına göre TÜFE’ye bakıldığında düşüşün giyim ve ayakkabıdan kaynaklandığı ortaya çıktı. Giyim ve ayakkabı fiyatları temmuzda yüzde 7.71 düştü. Haberleşme yüzde 1.41, gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 0.71, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 0.22, ulaştırma yüzde 0.03 fiyat düşüşü gördü.
En yüksek fiyat artışı yüzde 0.72 ile eğitimde görülürken; konutta yüzde 0.55, lokanta ve otellerde yüzde 0.48, eğlence ve kültür 0.24, ev eşyası yüzde 0.23, sağlık yüzde 0.10, alkollü içecekler ve tütün yüzde 0.03 fiyat artışı yaşadı.
Yıllık bazda düşüş yaşanan tek grup 0.85 ile haberleşme oldu. Yıllık en yüksek artış da yüzde 10.33 ile lokanta ve oteller, yüzde 10.23 ile alkollü içecekler ve tütün gruplarında görüldü.

-ÇEKİRDEK ENFLASYON EKSİ 0.63-

Özel kapsamlı TÜFE göstergelerine göre; temmuzda, mevsimlik ürünler hariç enflasyon yüzde 0.21 oldu. İşlenmemiş gıda ürünleri hariç enflasyon yüzde 0.50 düştü. Enerji hariç TÜFE yüzde 0.84 düşüş gösterdi. İşlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç TÜFE yüzde 0.58 düştü. Enerji ve alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç fiyat düşüşü yüzde 0.90 oldu. Enerji, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve fiyatları yönetilen/yönlendirilen diğer ürünler, dolaylı vergiler hariç TÜFE yüzde 0.88 düşüş gösterdi. Enerji, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve fiyatları yönetilen/yönlendirilen diğer ürünler, dolaylı vergiler, işlenmemiş gıda ürünleri hariç TÜFE 0.60 düştü. “Çekirdek enflasyon” olarak nitelendirilen, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler, tütün ürünleri ile altın hariç TÜFE düşüşü yüzde 0.63 olarak gerçekleşti.

-ÜFE TEKRAR YÜKSELİŞE GEÇTİ-

ÜFE, haziranda düştükten sonra temmuzda tekrar yükselişe geçti. ÜFE temmuzda yüzde 0.06 artış gösterdi. ÜFE, ocakta 0.05 düştükten sonra; şubatta 0.95, martta 0.97, nisanda yüzde 0.80, mayısta yüzde 0.39 artmış; haziranda yüzde 0.11 düşmüştü.
ÜFE’de yedi aylık enflasyon yüzde 3.05 olurken, temmuz itibariyle yıllık enflasyon yüzde 2.08 olarak gerçekleşti.(

03
Ağu
07

Irak işgalini özelleştirdiler!

Amerikan ordusunun Irak’taki faaliyetlerine ilişkin neredeyse günlük haber almak mümkün ama burada sayıları 180 bini bulan özel güvenlik görevlisinin ne yaptığına ilişkin fazla bilgi bulunmuyor.

Amerikalı gazeteci Jeremy Skayhill buradaki en büyük şirketlerden Blackwater hakkında bir kitap yazdı ve bu ve benzeri şirketlerin, muharebe kurallarına göre herhangi bir sorumluluk altına girmeyen paralı askerler sağladıklarını savundu.

Jeremy Skayhill, işgalin özelleştirildiğini ve bu sayede Amerikan hükümetinin, düzenli orduların bağlı kaldığı kuralların uygulanmadığı güçleri kullanabildiğini öne sürdü.

Amerikalı gazeteciye göre, “Çoğu Amerikalı, ödedikleri vergilerle Irak’ta faaliyet gösteren gölge ordudan habersiz ve bu kişiler herhangi bir şekilde mesuliyet altında değiller.”

Bu güvenlik görevlilerinin “paralı asker” olarak anılıp anılamayacağı tartışmalara neden oluyor.

Blackwater şirketinin de dahil olduğu derneğin başkanı Doug Brooks, bu kişilerin paralı asker olmadıklarını çünkü görevlerinin koruma kapsamına girdiğini belirtti.

Özel güvenlik danışmanı Roy Koulback’e göreyse bu tür şirketler bazı bölgelerde istikrar sağlanmasında etkin rol oynuyor.

Irak dışındaki uygulamalardan örnek veren Koulback, şöyle devam etti:

“Örneğin Sierra Leone’de Mano nehri savaşı sırasında büyük sıkıntılar yaşandı. Onlara kimse yardım etmediğinden “Executive Outcomes” şirketini çağırdılar.Bölgede barışı sağladılar ardından İngiltere hükümeti ayrılmalarını istedikten sonra, isyan yeniden başladı.”

Bu tür güvenlik şirketler, çatışmaları şiddetlendirerek yüklü kazanç elde etmekle suçlanıyorlar.

Şirketler ise hükümetlerin ve Birleşmiş Milletler’in kendilerini başvurmalarının sebebinin askeri operasyonlara ucuz ve verimli destek sağlamalarında yattığı görüşünde.

03
Ağu
07

Gökçek’ten iyi haber!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kesikköprü Barajı’ndan Ankara’ya Kızılırmak suyu için döşenen hatlardan birinin Ekim’de devreye girebileceğini belirterek, “Ekim ayı sonunda su kesintileri sona erebilir” dedi.
Ankara’da su kesintileri nedeniyle eleştirilerin odağına yerleşen Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, Kesikköprü’den su getirme çalışmalarını yerinde göstermek için basın turu düzenledi. ASKİ ve taşeron firmalara ait 23 adet 4×4 pikapla gazetecilere şantiyeleri gezdiren Gökçek, çalışmalar hakkında bilgi verdi.

-İKİ HATTAN BİRİ EKİMDE AÇILIRSA SU SORUNU KALMAYACAK-

Gökçek, toplam uzunluğu 125 kilometre olan ve 74 kilometrelik bölümü tamamlanan iki sıra boru hattından birinin devreye girmesiyle kesintilerin sona ereceğini söyledi. 1.6 metre çapındaki borulardan birinin ekim ayında tamamlanabileceğini belirten Gökçek, 175 bin metreküp su taşıyacak bu hatla Ankara’nın acil su ihtiyacının karşılanacağını kaydetti. Gökçek, “Garanti veremem ama bu hatlardan biri Ekim ayında açılabilir. Yani söz vermiyorum ama Ekim sonunda biterse, buradan gelecek su ile kesintiler sona erer” dedi.

-İÇME SUYU PİYASASINA BELEDİYE DENETİMİ-

Kızılırmak suyunda yüksek oranda sülfat bulunduğunu, bu nedenle su tadının beğenilmeyebileceğini belirten Gökçek, bir soru üzerine Ankara’da içme suyu piyasasının oluşabileceğini söyledi. Kızılırmak suyu nedeniyle gelişecek içme suyu piyasası karşısında ne gibi önlemler alacakları sorulan Gökçek, “Önceden fiyatı belediye belirleyebiliyordu. Bu konuyu belediye meclisimize getireceğiz. Ankara’da içme suyunun fiyatını belediyenin belirlemesini sağlamak için imkanımız var mı ona bakacağız” diye konuştu. Kırıkkale’de musluktan Kızılırmak suyu içildiğini kaydeden Gökçek, Ankara’da bu suyun beğenilmemesi durumunda vatandaşların paket su alabileceğini ancak küçük pet şişelerden damacanalara kadar fiyatların belediyede kontrolünde olmasını istediklerini ifade etti.

-10 AYRI DEPO, 1200 İŞÇİ 600 İŞ MAKİNASI-

Kesikköprü Barajı’ndan Ankara’ya su getirmek için yaklaşık üçte ikisi döşenen hatta, 1.6 metre çapında, 16 metre boyunda çelik ve sert plastik borular kullanılıyor. İki sıra döşenen hat sayısı daha sonra üçe çıkartılacak. Boru hattı üzerinde 5’i 30 bin ton kapasiteli 10 ayrı depo inşa ediliyor. Depo şantiyelerdeki işçiler ve mühendisler 24 saat çalışıyor. Projenin toplam maliyeti ise 360 milyon dolar.

-HAT ÜZERİNDE İKİ HÖYÜK-

Gökçek’in şantiyelerdeki basın turu sırasında boru hatları için açılan hendeğin bir noktasında çalışan arkeologlar dikkat çekti. İncek yakınlarındaki kazılar sırasında günyüzüne çıkan Tuluntaş höyüğünde kurtarma çalışması yapan Gazi Üniversitesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi çalışanları, kalıntıları arşivlediklerini kaydetti. Hat üzerinde bir diğer höyüğün de Kesikköprü yakınlarında olduğunu belirten arkeologlar, Roma Dönemi Tuluntaş kalıntılarının envanter çalışması sonrasında kaldırılacağını ve hattın höyük üzerinden geçeceğini belirtti. Kalıntılarla ilgili son kararı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu verecek. (

03
Ağu
07

B. Kuzu ile Z. Üskül arasındaki fark

AKP’nin iki Anayasa profesörü Mersin Milletvekili Zafer Üskül ve İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu kayıt işlemlerini peşpeşe yaptırdılar. Üskül gazetecilerin sorularına yanıt vermezken, Kuzu, “Sivil Anayasa” tartışmalarına açıklık getirdi.

Kuzu, Sivil Anayasa tartışmaları başlatan Zafer Üskül’ün görüşlerine katılmadığını belirterek, “Üskül’ün, Atatürk İnkılaplarının, Anayasa’dan çıkarılma görüşlerine katılmıyorum. Bu katılmamamın sebebi orada halkçılık, devletçilik, laiklik cumhuriyetçilik gibi özünde Atatürk’ün Türkiye’yi çağdaş muasır medeniyetlere için öne çıkardığı ilkelerdir. Türkiye’nin bu ilkelerle sorunu yok. Ama bunların uygulamada ve özgürlük aleyhine, Türkiye’de kullanılma sorunu var. Uygulamada yanlışlıklar var. Bu da yorumlamalarda yaşanan sıkıntılar var” dedi.

-“BEN SAĞ, ÜSKÜL SOL CENAHTAN GELİYOR”

“Üskül ile ilişkininiz nasıl” şeklindeki sorulara Kuzu, “Üskül ile bizim tanışıklığımız 30 seneyi bulur. Bizim sayımız çok az, 8-10 kişiyi ancak bulur. Üskül ile aramızda ideolojik fark var. Ben sağ, o sol cenahtan geliyor. Çok basit. Türkiye’de herkesin bildiği bir meseledir. Ben başkanlık modelini, o parlamento modelini savunur. Ancak, bu görüş ayrılığı bizim ortak çalışmamıza engel olmaz. Türkiye’nin meselelerini oturup bir masada çalışmamıza engel olmaz. Aramızda şahsi mesele yoktur” diye ifade etti.

Kuzu, yeni dönemde Anayasa tartışmasının ön plana çıkacağını belirterek, “Geçen dönemde öyleydi ama, uyum komisyonunu kuramadık. Bunda da ana muhalefet partisinin gerekçesi iki partili bir parlamentoda; ‘gelen kararı siz hazırlayın getirin görüşürüz’ biçimiydi. Ama o şartlarda bu gerçekleşmedi. Ama şimdi 3-4 parçalı bir parlamento var. Bu durumda da uzlaşma komisyonu belki bu dağınıklığın getirdiği sebeple kurulma durumunda kalacak” dedi.

Anayasa değişikliği konusunda yaz boyunca Ergun Özbudun başkanlığında bir ekibin çalıştığını hatırlatan Kuzu, “Benim eski dönemden kalan iki paketlik bir çalışmada kondu. Bir ham metin bu. Bu metinin partiyle bağı ne kadar kurulur o da daha netleşecek” diye konuştu.

-“ANAYASININ DİLİ ÇÖK KÖTÜ”-

Mevcut Anayasa’nın baştan sona elden geçmesi gerektiğine işaret eden Burhan Kuzu, “En azından dili bakımından gerekiyor. Bu Anayasa Dünyada kötü dil yarışına girse birinciliği alır. O kadar kötüdür. Çok kötü kaleme alınmış. Yemin metnine bakın çok sıkıntı çıkacak. Özüne sadık kalarak o metin çok duru bir Türkçe ile yazılabilir. Çelişkilerle dolu bir Anayasa. Bunun en açık örneğini cumhurbaşkanı seçimlerinde gördük. Anayasa’nın en temel konularında tartışma çıktı” şeklinde konuştu.

03
Ağu
07

Economist: “Generaller huzursuz”

Dünyanın önde gelen haftalık haber dergilerinden Economist, 22 Temmuz seçimleri sonrasında yaşanan siyasi gelişmelerden, generallerin memnun olmadığı değerlendirmesinde bulundu. “Milliyetçi Kürtlerin” Meclis’e girdiği, AKP’nin de oylarını arttırdığı kaydedilen haberde, bu durumun Generalleri mutlu etmediği ifade edildi.
Economist dergisinin son sayısında yayınlanan haberde, 15 gün önce 32 yaşındaki eski hemşire Sebahat Tuncel’in terör örgütü PKK üyesi olduğu gerekçesiyle İstanbul’da hapiste tutulduğu ancak 22 Temmuz seçimlerinde milletvekili seçildiği için serbest bırakıldığı hatırlatıldı.

-“SIK SIK PKK KAMPLARINI ZİYARET EDEN TUNCEL YARGILANMAYACAK”-

Haberde, dokunulmazlık alan Tuncel’in böylece Kuzey Irak’taki PKK kamplarını sık sık ziyaret ziyaret etmesi dahil diğer suçlamalardan yargılanamayacağı vurgulandı. Haberde Tuncel’in kayıp kardeşini aradığı için PKK kamplarını gittiği savunmasını yaptığı ifade edildi.
Haberde, 1990’lardan bu yana ilk kez “açıkça milliyetçi Kürt” olan politikacıların 550 sandalyeli Meclis’e girdiği kaydedilen haberde, MHP’nin de 71 milletvekili ile temsil edileceği hatırlatıldı.

“DTP’LİLER PKK’YI AÇIKÇI KINAMAYA HAZIR DEĞİL”

Kürt siyasilerin bazılarının bölücü örgüt başı Abdullah Öcalan’ı mahkemede savunan avukatlar olduğuna dikkat çekilen haberde, söz konusu politikacıların Meclis’te uygun şekilde hareket edecekleri ve Kürtçe yemin etmeyeceklerini söylediği kaydedildi. Haberde ancak şimdiden bazılarının özgeçmişlerindeki yabancı diller bölümüne Türkçe yazdığı ifade edildi.
Haberde, bundan daha da kötüsü, hiçbirinin Güneydoğu’daki şiddet eylemlerini arttıran PKK’yı açık olarak kınamaya hazır olmadığı kaydedildi.
Türkiye’deki generallerin “kendisine Türk demeyenleri devletin düşmanı olarak gördüğü” öne sürülen haberde, generallerin bu durumdan memnun olmadığı değerlendirmesi yapıldı.
Haberde, Generallerin, AKP’nin ülkeyi İslami kurallara götürmekle suçlaması ve darbe tehdidinde bulunmasının muhtemelen AKP’nin oylarının yüzde 46.7’ye yükseltmesine neden olduğu yorumu yapıldı.
Haberde, AKP ile ordu arasındaki gerilimin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün güçlü şekilde laik olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in yerine aday göstermesiyle başladığı kaydedildi.

-“ERDOĞAN GÜL’Ü ENGELLEYİP MİLLETVEKİLİ KAYBEDEBİLİR”-

4 Ağustos’ta açılacak Meclis’in Eylül ayı ortalarına kadar yeni Cumhurbaşkanını seçmesi aksi takdirde yeniden seçimlere gitmesi gerektiği ifade edilen haberde, Başbakan Erdoğan’ın Gül’ü tekrar aday gösterip göstermeme kararıyla karşı karşıya olduğu ifade edildi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın “sözlerimizin arkasındayız” dediğini ve Gül’e muhalefetlerini sürdürdüğü hatırlatılan haberde, “Erdoğan’ın askerlerin sözünü dinlemesi halinde ise partisinde çatlaklar yaşanmasına neden olabileceği” değerlendirmesi yapıldı.
Haberde, adı açıklanmayan bir Türkiye gözlemcisinin, “Erdoğan Gül’ü engelleyip birkaç milletvekili kaybedebilir ya da Gül’e sahip çıkarak bütün gücün kaybedebilir. Tabii eğer Gül kendiliğinden çekilmezse” dediği ifade edildi.




İstatistikler

  • 2.406.134 Tıklama

Son Eklenen Yazılar

Ağustos 2007
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

En fazla oylananlar