8 Ekim 1991 |
9 Temmuz 1987 |
6 Temmuz 1993 |
19 Ağustos 1992 |
19 Ağustos 1992 |
|
21 Haziran 1987 |
25 Mayıs 1993 |
23 Eylül 1995 |
24 Eylül 1996 |
26 Ekim 1996 |
|
Diyarbarkır, Hani, Kırım Köyü (09.07.1987) |
Mardin, Nusaybin 6 çocuk, 2 kadın, 7 erkek (10.05.1988) |
Şırnak kömür ocaklarına baskın (25.01.1989) |
Hakkari, İkiyaka Köyü, 13 çocuk, 6 kadın, 3 erkek (24.11.1989) |
Haraç vermeyene sokak ortasında infaz (19.03.1992) |
Şırnak, Çevrimli Köyü, 11 çocuk, 7 kadın, 9 erkek (10.06.1990) |
Şırnak’ta karayollarına ait araçların yakılması (14.08.1989) |
Tunceli, Mazgirt Darıkent Beldesi, 6 öğretmen öldürüldü (11.09.1994) |
İstanbul, Bakırköy, Çetinkaya mağazasına bombalama, 6 çocuk, 6 kadın (25.12.1991) |
Şanlıurfa, Yağışlı köyü, Yolcu otobüsünün yakılması (19.10.1993) |
Şırnak, İdil, PTT aracına saldırı (04.03.1991) |
Maraş, Pazarcık, demiryoluna saldırı (15.02.1991) |
Kars, Kağızman’da yakılan ilkokul (16.10.1993) |
Erzurum, Çat’ta kahve taranması, 40 ölü (25.10.1993) |
Iğdır Hakveyiş köyünde sağlık ocağının yakılması (17.12.1993) |
Mavi Çarşı’ya molotof kokteylli saldırı (14.03.1999) |
Lice’de makinalı tüfekle taranan bir bebek (19.08.1992) |
|
Van, Atabinen Köyü, 3 çocuk, 6 kadın (24.07.1995) |
16 Ağu 2009 için arşiv
Balık hafızalı kanı bozuklara…
Bu Vatana Nasıl Kıydılar
İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler.
götürüp kâfire : “Buyur…” dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Nazım Hikmet RAN
Timsahın Gözyaşları
Sevgili annemi 05.08.2009 günü kaybettiğim için, o günden bugüne bilgisayarımı açmak ve gündemdeki konuları yazı ile değerlendirmek imkanını bulamadım.
Yaşlı ve hasta da olsa, anne sevgisi baskın çıkıyor ve annenin kaybı, insana büyük acı veriyor. Rahmet dilemekten başka elimizden bir şey gelmediği gibi, hayatta kalan bizler için de, yaşam devam ediyor.
Konu annelerden açılmış iken, bu yazımızda, AKP Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın; Kürt açılımı çerçevesinde, annelerin gözyaşlarına ve evlat acılarına son vermek için parti grubunda yaptığı, kanımızca, duygu sömürüsü içeren ve AKP milletvekillerini, salya sümük ağlatan son konuşmasını değerlendireceğiz.
Bölücü PKK terörünü sona erdirmek ve eskiden olduğu gibi, Kürt kökenli kardeşlerimiz ile birlikte güzel yurdumuzda refah içinde yaşam sürdürmek ve ülkemizin kalkınması için el birliği ile çalışmak, hepimizin dileğidir.
Ne olduğu bir türlü açıklanamayan, daha doğrusu açıklamaktan korkulan Kürt sorununun varlığını kabul ederek, “annelerin gözyaşlarına ve evlat acılarına son” gibi duygusal sloganlarla, Kürt açılımı adı altında etnik kökene dayalı siyasal çözümler aramaya ve üretmeye kalkışarak, ülkemizin vatanı ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve üniter yapısını tartışılır hale getirmek, asla kabul edilemez.
Bu itibarla, AKP iktidarının; öncelikle, çözmek istediği Kürt sorununun ne olduğunu ve kafasındaki Kürt sorununu çözmek için Kürt açılımı adı altında yapmak istediklerini herkesin anlayacağı dille açıklaması zorunludur.
Annelerin gözyaşlarının dindirilmesi, annelerin evlat acılarına son verilmesi gibi, duygu sömürüsü içeren boş laflarla bir yere varılamayacağını AKP iktidarı bilmelidir.
AKP iktidarının Genel Başkanına ve Kürt açılımı konusunda çaba sarf ederek ilgililer ile görüşmeler yapan İçişleri Bakanına, buradan sormak istiyoruz;
PKK terörü, yanılmıyorsak, 1984 yılında Eruh baskını ile ivme kazanmış ve yaklaşık yirmi beş yıldan bu yana devam etmektedir. Dile kolay, çeyrek asırdır PKK terörü milyonlarla cana mal olmuştur.
AKP olarak ezici çoğunlukla 3.Kasım.2002 yılından bu yana yaklaşık yedi yıldır iktidar ve ülkenin yasama ve yürütme organlarının başında olduğunuz halde, annelerin gözyaşlarını ve evlat acılarını dindirmek, birdenbire bugün mü aklınıza geliverdi? Bu halk sizin iyi niyetinize nasıl güvenecek, söyler misiniz.
Koşun Açılım Kaçıyor
BUGÜN 135. gün…
“Bu tarihi açılım fırsatını kaçırmayalım” diyen Cumhurbaşkanı, hâlâ “kaçan tarihi fırsatın” ne olduğunu söylemiş değil.
Ki o gün bizim medya müfrezesi “Koşun…” diyerek geçmişti yanımdan:
“Nereye?..”
“Kaçıyor…”
“Ne?..”
“Tarihi fırsat açılımı…”
Son Yorumlar